Satrancın tarihçesi ne bakıldığında ilk kanıtlar eski mısır piramitlerinde gözükmektedir. Çanakkale de meydana geldiğini bildiğimiz Troya yani truva atı efsensinda satranç atından esinlendiği bilinmektedir. Bu tıpkı diğer taşarın üzerinden atlayan atın hamlesi gibi gizli önemsenmez veya gözden kaçan bir oyun sonuucu karşı tarafı mat etme üzerine kurulu bir senaryodur. Ayrıca alplerden filleri geçiren Hanibalinde fil hamlelerini satrançtan esinlenerek yaptığını bilmekteyiz. Satrançla ilgili bulunan ilk yazılı belgelere, M.S. 380 li yıllarda Hint hükümdarı II. Chandragupta zamanında ve "Çaturanga" adlı Sanskritçe oyunda rastlanmaktadır. Eski zamanlarda M:S: 531-579 yıllarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers İmparatoruna, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiş. Ve aşağıdaki mesajı geçmiştir; Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. İşte hayat budur... Pers İmparatoru veziri Büzür Merih e bu mesajı göstermiş ve ondan oyunu analiz etmesini ve kendisinin de bu hediyeye karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini istemiş. Vezir uzun bir analiz döneminin ardından nihayet çalışmalarına başlayarak 10 günde "Tavla" yı icat edip imparatora takdim etmiş. Hint İmparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere aşağıdaki mesaj yazılmıştır; Cevap notu; Evet, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. AMA BİRAZ DA ŞANSTIR. İşte hayat budur... M.S. 600 lü yıllarda Hindistanın Pencap eyaletinde satranç bugünkü haline şekillenmiştir. Satrancın tarihçesi denilince Avrupaya geçişinde Emeviler zamanında İspanyol lara Endülüs'ten olduğu söylenebilir. Harun Reşid, Germen kralı Charlemagne'ye satranç takımı armağan etti. Katolikler için satranç bir doğu oyunu olması sebebi ile oynayanı afaroz edecek kadar kötü gösterilen bir oyun haline getirilmiştir. Ancak kaderin cilvesi bugün doğunu değil batı okullarının bu oyunu sevdikdirlerini ve çocuklarına öğretmeye çalıştıklarını göstermektedir. İspanyol Lucena'nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları açıklandı. İlk resmi dünya şampiyonluk maçı Steinitz ve Zukertot arasında gerçekleşti. (+10 = 5-5) skorla Steinitz Dünya Şampiyonu oldu. 1924 yılında Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE kuruldu. Kasparov 1996 ve 1997 de IBM Deep Blue bilgisayarına karşı yaptığı iki seri maçıkn ilkini kazandı. Ancak 1997 de Deep Blue Kasparov'u yendi. Bu insanlık tarihinde bilgisayarın Dünya şampiyonunu ilk yendiği maçtır. Biraz ironik bakarsak Terminatör filminde insanlığı ele geçirmeye çalışan robotların tarihinde kazanılan ilk zafer gibi gözüküyor.
Geçmişten günümüze kadar en eski ve en yeni zeka oyunlarının tarihçesini ve içerigini anlatan bir sitedir
13 Nisan 2014 Pazar
Satrançın Tarihçesi
SATRANÇ
Satrancın tarihçesi ne bakıldığında ilk kanıtlar eski mısır piramitlerinde gözükmektedir. Çanakkale de meydana geldiğini bildiğimiz Troya yani truva atı efsensinda satranç atından esinlendiği bilinmektedir. Bu tıpkı diğer taşarın üzerinden atlayan atın hamlesi gibi gizli önemsenmez veya gözden kaçan bir oyun sonuucu karşı tarafı mat etme üzerine kurulu bir senaryodur. Ayrıca alplerden filleri geçiren Hanibalinde fil hamlelerini satrançtan esinlenerek yaptığını bilmekteyiz. Satrançla ilgili bulunan ilk yazılı belgelere, M.S. 380 li yıllarda Hint hükümdarı II. Chandragupta zamanında ve "Çaturanga" adlı Sanskritçe oyunda rastlanmaktadır. Eski zamanlarda M:S: 531-579 yıllarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers İmparatoruna, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiş. Ve aşağıdaki mesajı geçmiştir; Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. İşte hayat budur... Pers İmparatoru veziri Büzür Merih e bu mesajı göstermiş ve ondan oyunu analiz etmesini ve kendisinin de bu hediyeye karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini istemiş. Vezir uzun bir analiz döneminin ardından nihayet çalışmalarına başlayarak 10 günde "Tavla" yı icat edip imparatora takdim etmiş. Hint İmparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere aşağıdaki mesaj yazılmıştır; Cevap notu; Evet, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. AMA BİRAZ DA ŞANSTIR. İşte hayat budur... M.S. 600 lü yıllarda Hindistanın Pencap eyaletinde satranç bugünkü haline şekillenmiştir. Satrancın tarihçesi denilince Avrupaya geçişinde Emeviler zamanında İspanyol lara Endülüs'ten olduğu söylenebilir. Harun Reşid, Germen kralı Charlemagne'ye satranç takımı armağan etti. Katolikler için satranç bir doğu oyunu olması sebebi ile oynayanı afaroz edecek kadar kötü gösterilen bir oyun haline getirilmiştir. Ancak kaderin cilvesi bugün doğunu değil batı okullarının bu oyunu sevdikdirlerini ve çocuklarına öğretmeye çalıştıklarını göstermektedir. İspanyol Lucena'nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları açıklandı. İlk resmi dünya şampiyonluk maçı Steinitz ve Zukertot arasında gerçekleşti. (+10 = 5-5) skorla Steinitz Dünya Şampiyonu oldu. 1924 yılında Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE kuruldu. Kasparov 1996 ve 1997 de IBM Deep Blue bilgisayarına karşı yaptığı iki seri maçıkn ilkini kazandı. Ancak 1997 de Deep Blue Kasparov'u yendi. Bu insanlık tarihinde bilgisayarın Dünya şampiyonunu ilk yendiği maçtır. Biraz ironik bakarsak Terminatör filminde insanlığı ele geçirmeye çalışan robotların tarihinde kazanılan ilk zafer gibi gözüküyor.
Satrancın tarihçesi ne bakıldığında ilk kanıtlar eski mısır piramitlerinde gözükmektedir. Çanakkale de meydana geldiğini bildiğimiz Troya yani truva atı efsensinda satranç atından esinlendiği bilinmektedir. Bu tıpkı diğer taşarın üzerinden atlayan atın hamlesi gibi gizli önemsenmez veya gözden kaçan bir oyun sonuucu karşı tarafı mat etme üzerine kurulu bir senaryodur. Ayrıca alplerden filleri geçiren Hanibalinde fil hamlelerini satrançtan esinlenerek yaptığını bilmekteyiz. Satrançla ilgili bulunan ilk yazılı belgelere, M.S. 380 li yıllarda Hint hükümdarı II. Chandragupta zamanında ve "Çaturanga" adlı Sanskritçe oyunda rastlanmaktadır. Eski zamanlarda M:S: 531-579 yıllarda Hint İmparatoru, satranç oyununu Pers İmparatoruna, yanında bir mektup ile hediye olarak göndermiş. Ve aşağıdaki mesajı geçmiştir; Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. İşte hayat budur... Pers İmparatoru veziri Büzür Merih e bu mesajı göstermiş ve ondan oyunu analiz etmesini ve kendisinin de bu hediyeye karşılık olarak Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini istemiş. Vezir uzun bir analiz döneminin ardından nihayet çalışmalarına başlayarak 10 günde "Tavla" yı icat edip imparatora takdim etmiş. Hint İmparatoruna tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere aşağıdaki mesaj yazılmıştır; Cevap notu; Evet, Kim daha çok düşünüyor, Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. AMA BİRAZ DA ŞANSTIR. İşte hayat budur... M.S. 600 lü yıllarda Hindistanın Pencap eyaletinde satranç bugünkü haline şekillenmiştir. Satrancın tarihçesi denilince Avrupaya geçişinde Emeviler zamanında İspanyol lara Endülüs'ten olduğu söylenebilir. Harun Reşid, Germen kralı Charlemagne'ye satranç takımı armağan etti. Katolikler için satranç bir doğu oyunu olması sebebi ile oynayanı afaroz edecek kadar kötü gösterilen bir oyun haline getirilmiştir. Ancak kaderin cilvesi bugün doğunu değil batı okullarının bu oyunu sevdikdirlerini ve çocuklarına öğretmeye çalıştıklarını göstermektedir. İspanyol Lucena'nın ilk basılı satranç kitabında (1497) satrancın o zamanki yeni kuralları açıklandı. İlk resmi dünya şampiyonluk maçı Steinitz ve Zukertot arasında gerçekleşti. (+10 = 5-5) skorla Steinitz Dünya Şampiyonu oldu. 1924 yılında Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE kuruldu. Kasparov 1996 ve 1997 de IBM Deep Blue bilgisayarına karşı yaptığı iki seri maçıkn ilkini kazandı. Ancak 1997 de Deep Blue Kasparov'u yendi. Bu insanlık tarihinde bilgisayarın Dünya şampiyonunu ilk yendiği maçtır. Biraz ironik bakarsak Terminatör filminde insanlığı ele geçirmeye çalışan robotların tarihinde kazanılan ilk zafer gibi gözüküyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder